Malcolm X
Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır.
Beyaz adam savaştı, biz öldük.
Beyaz adam savaştı, biz öldük.
Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler, mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar.
İster mermi kullansın, ister oy pusulası, insan iyi nişan almalı. Kuklayı değil, kuklacıyı vurmalı.
İnsanlar bir adamın bütün hayatının bir tek kitapla değişebileceğinin farkında değiller.
Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Eğer gerçekten adamsan, bunları kendin alırsın!
Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa, gidebileceği en iyi yer, bana sorulursa, üniversiteden sonra, hapishanedir.
Barışçıl olun, kibar olun, kurallara itaat edin, herkese saygılı olun; fakat biri size dokunacak olursa onu mezara gönderin.
Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.
Eğitimli değilim, herhangi bir alanda da uzmanlığım yok... Ama samimiyim ve benim samimiyetim benim kimliğimdir.
Özgürlüğü elde etmenin tek yolu dünyadaki diğer tüm ezilmiş halkları tanımaktan geçer: Brezilya, Venezuella, Haiti, Küba ve evet Küba halkının kan kardeşleriyiz bizler.
İyi siyah veya iyi beyaz olmak gibi bir durum yoktur. İyi veya kötü insanlar vardır.
Bana bir kapitalist gösterin, ben de size bir kan emici göstereyim.
Gerçekle yüzyüze gelemeyecek kadar vatanseverlikle kör olmamalısınız. Yanlış yanlıştır, kimin söylediği önemli değil.
aman şehitlik zamanıdır, ve ben bir şehit olacaksam, bu kardeşlik uğruna olacaktır. Bu ülkeyi kurtaracak tek şey budur.
Müslümanlara göre; fazla dünyeviyim; diğerlerine göre; fazla dindarım... Militanlara göre, fazla ılımlıyım; ılımlılara göre, fazla militanım.
Demokrasi ikiyüzlülüktür;
Eğer sen, sana ait bir şeyi elde etmek için onun peşinden koşuyorsan, seni engelleyen herkes, kim olursa olsun suçludur.
Ali Şeriati
Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim, ben rahatları rahatsız etmek için geldim.
Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.
Bir inanç geometrik şekil kazandığında, kendisinin en iyi anlatımını ya da anlatım dilini bulmuş olur.Bir geometrik şekil içerisinde anlatılıp betimlenebilen her inanç, mantıklı ve doğru olduğunu kanıtlamış olur.Çünkü dünyadaki en kesin bilimsel kavramlar, matematiksel kavramlardır.Felsefi ya da dini inançlarımızı geometri ya da matematik diliyle anlatabilirsek,hem kendi inancımızı anlatmada en iyi dili bulmuş, hem de inancımızın akli, bilimsel ve mantıklı olduğuna ilişkin en iyi dayanağı elde etmiş oluruz.Tartışmayı, cedelleşmeyi, asılsız kanıtlar ileri sürmeyi, zihin yormayı, benzetmelere girişmeyi -ki bunlar kanıtlama ve mantık bakımından güçsüzlüğün dilidir- gerektiren felsefe ve dinlerin tersine bunların yerine bu düşünsel, felsefi ya da dini, hatta edebi ve sanatsal öğreti için anlatım dili olarak matematikten yararlanılabilirse, o zaman bir öğreti hem anlatım bakımından başarılı, hem mantıksal kanıtlama ve mantıklı olma açısından başarılı olacaktır.Böylelikle o öğreti, bilimsel temellerinin bulunduğunu gösterir.Ayrıca; Bir öğretinin anlatıldığı geometrik şekil, kendisinin doğal bir şekil olup olmadığını, normal ya da anormal bir şey olduğunu, uyumlu ve sağlıklı ya da birbirine girmiş uyumsuz bir yapıda olduğunu gösterir. Bir öğretinin bu geometrik yapısından, o öğretinin doğallık ve sağlık ölçüsü belirlenebilir.
Gelin dostlarım, Avrupa'yı terk edelim; bu iğrenç, maymunca Avrupa taklitçiliğine son verelim.[2]
Kimdir senin İsmail’in? Kendin bileceksin. Sevdiklerin olabilir, işin, rütben, mevkiin vs. olabilir. Eğer Allah’a yakın olmak istiyorsan, kendi İsmail’ini bulacak, onun yerine kurban keseceksin. Yoksa yalnızca adet olsun diye koyun kurban etmek kasaplıktır.
Ben herkesi rahatlatmak için gelmedim. Ben rahatları rahatsız etmek için geldim. Ben esrar ve eroinmiyim ki herkesi rahatlatayım. Ben yazılı cevapları olanlardan değilim. Eğer birisi gerçekten bir hizmet yapmak istiyorsa, rahat insanları rahatsız etmeli, suskunları konuşur, uysalları hareketli hale getirmeli, donuk insanlar arasında mücadele çıkarmalıdır.
İnsan olmak bir niteliktir. Bu yüzden azalıp çoğalabilir... Kim daha fazla insansa, daha fazla dertlidir.
Kendi adına değil, Allah adına! Siyaset adına değil, hakikat adına!
Ey Muhammed getirdiğin dini öylesine bozdular ki artık sen bile tanımakta zorlanırsın.
Çağdaş dünyamızda artık toprağa, kana, devlete, ırka, bayrağa ve şahıslara tapılıyor.
Yalnızlık, asrın en büyük trajedisidir.
Eleştirinin olmadığı yerde, putçuluk başlar.
Düşmanlık ile tarafsızlık dışında üçüncü bir yol var. o da fikri sorumluluktur. Bu, muhtaç olduğumuz bir şeydir.
Tüketicilik, insanın sürekli olarak kendi ömründen harcadığı taksitli bir hayat. Geçmişteki tüketimi karşılamak için daima geleceği satmak. Madem ki satın alma gücüm yok, madem ki zorunlu olarak bazı şeylere muhtaç kılındım ve madem ki param yoktur, öyleyse ömrümün kalan yıllarını satayım. İşte modern kölelik ve işte kölelerin özgürlüğü.
Müslüman olamıyorsanız Marksist olunuz.
Zenci Bilal'in kalbinin fethi; Endülüs kıyılarının fethiyle yanyana düşünülemeyecek kadar büyüktür.
Bir yerde yangın varken biri seni ibadet etmeye çağırıyorsa, bil ki bu bir hainin davetidir.
Aşk ferman ettiğinde, imkansız teslimiyet başını öne eğer.
Her yerde olan fakirlik açlık ya da açıklık değildir. Fakirlik para ve altına sahip olamama da değildir. Fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. Fakirlik, kağıt imha makinasında, gazete parçalayan bir bıçaktır. Fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur. Fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik “düşünmeden” geçirilen bir gecedir.
Düşünme, itaat et diyenlere değil; düşün, sor, sorgula diyenlere kulak ver.
Camide olup ayakkabılarımı düşünmektense, yolda yürüyüp Allah'ı düşünmeyi tercih ederim.
Şimdiki köleler taksitle yaşayıp borçlu ölüyor.
Sonradan ilahi adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin.
Sadece devletin konuşma hakkına sahip olduğu bir memlekette hiçbir söze inanmayın.
Müslümanın tevhidi, filozof'un tevhidi, sufi'nin tevhidi ve kelamcının tevhidi yoktur. İbrahim'in tevhidi vardır ve bir de onu gerçekleştirmeyenlerin yolu.
Bir Müslüman görürüz; sesini çıkarmaz, olup biteni dinlemez, hiçbir şey umurunda değildir; ama kendi düzeni ve tezgahı en küçük bir darbeye uğrasa feryadı arşa yükselir. Her gün yaşanmakta olan facialar onda, bir gazete haberi kadar bile merak uyandırmaz. ‘Allahım kereminle bizi…’ diye dua etmesinin ne etkisi olur? Bizi ne demektir?
Tribünden gelen sesler süren savaşlardaki mazlumun sesini kısıyorsa futbol afyondur!
Dindar bir toplumu ancak din adına, din alimleri kandırabilirdi ve öyle de oldu.