YOLSUZLUK
29/12/13 | YORUM SAYISI 3 | GÖRÜNTÜLENME 3777 |    Ters Dizgi
SERMAYENİN BİRİKİM VE REKABET STRATEJİSİ OLARAK YOLSUZLUK VE NEOLİBERAL YOLSUZLUKLA MÜCADELE GÜNDEMİ

Bu makale yolsuzluğu devletten kaynaklanan bir sorun olarak tanımlayan yönetimi ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde yeniden yapılandırılmasıyla ilişkilendiren hakim neoliberal yaklaşıma alternatif sermaye merkezli bir yolsuzluk analizi önermektedir.

Makale, yolsuzlukla mücadelenin kapitalizm karşıtı mücadeleden ayrı düşünülemeyeceğini ve ancak sınıfsal zeminde somutluk kazanabileceğini vurgulamaktadır.

Tekkişilik tango olmaz, ikili bir ilişki olan yolsuzluğun bir ucunda devlet varsa diğer ucunda da sermaye bulunmaktadır. Oysa devlet merkezli hakim yolsuzluk tanımı, yolsuzluk sürecinde sermayenin oynadığı role ilişkin hiçbir şey söylememektedir.

Yolsuzluk, sermayenin devlet üzerinden sürdürdüğü yasal olmayan bir rekebet ve birikim stratejisidir.

...Örneğin, Uzanlar'ın dolandırdığı Motorola şirketinin durumu, Türkiye ile ABD arasında en üst düzey diplomatik görüşmelerde ele alınıp çözümlenmeye çalışılan bir konu olabilirken, yine Uzanların dolandırıldığı imarzedeler, sorunlarına devletin dikkatini çekebilmekiçin sokaklarda eylemler yapmak zorunda kalmaktadırlar.

Makalenin tamamı
$2
Sezai EkinciDecember 29, 2013, 4:30
YOLSUZL UK VE YOL SUZLUGUN VERGI YAPISI ÜZERINE ETK ILERI

Yeni bir fenomen olmayan yolsuzluga, son yillarda artan bir ilgi sözkonusudur. Farkli tanimlari yapilan yolsuzluk, en yaygin ve basit sekliyle özel çikar için kamu gücünün suistimal edilmesi olarak tanimlanabilir. Bu Dünya Bankasinin kullandigi bir tanimdir.

Özellikle 1990’li yillardan sonra tüm gelismis-gelismekte olan ülkelerin yolsuzluga daha fazla önem vermelerinin çesitli nedenleri bulunmaktadir.Yolsuzluk tek bir faktörle açiklanamayacak kadar karmasik bir yapiya sahiptir.

Bukarmasik yapiyi açiklamak üzere gelistirilen, yolsuzlugu tesvik edici faktörler iki ana baslikta
toplanabilir. Bunlar; dogrudan faktörler (hukuki düzenlemeler ve izinler, vergileme yapisi, harcama
kararlari, piyasa fiyatinin altinda mal ve hizmet sunumu gibi) ve dolayli faktörlerdir (bürokrasinin
niteligi, kamu sektörü ücret düzeyi, ceza sistemi gibi). Yolsuzlugun birtakim ekonomik, mali, sosyal
ve siyasal etkileri vardir.

Ayrica yolsuzluk düzeyinin gelismekte olan ülkelerde, gelismis ülkelere göre
daha yüksek oldugu görülmektedir. Bu alanda yapilan çesitli arastirmalar, vergi yapisinin yolsuzluga
neden olan bir faktör oldugunu göstermektedirler. Ayni zamanda vergileme alaninda yolsuzluk da
vergi gelirlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Yüksek yolsuzluk düzeyine sahip ülkelerde tahsil
edilen vergilerin GSYIH içindeki payi (diger faktörler veri iken) daha düsük olmaktadir. Bu
çalismada Türkiye’de yolsuzluk ve vergi yapisi arasindaki iliskisiyi göstermeye yardimci olan bir
ampirik çalismaya ve yolsuzluga karsi alinmasi gereken temel önlemlere yer verilmektedir.

$2
Sezai EkinciDecember 29, 2013, 4:35
YOLSUZLUKLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER

“Aranızda birbirinizin mallarını haksız yere yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile bile günaha girerek yemek için onları hâkimlere (işbaşındakilere) (rüşvet olarak) vermeyin.” (Bakara, 2/188)

“Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. Kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.” (Nisa, 4/29)

“De ki: ‘Allah’ı seviyorsanız bana uyun. Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah affeder ve merhamet eder’.”(Al-i İmran, 3/31)

“…Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah’ın azabı çetindir.” (Haşr, 59/7)

“Resûlullah (SAV); hükümde rüşvet alan ve rüşvet veren -ve aracılık eden- kimseyi lanetlemiştir.” (Tirmizi, Ahkâm 9)

“Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alışverişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekâtı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar, buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.” (Nur, 24/26-37)

“İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah’ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah’tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.” (Rad, 13/11)

“Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf, 50/16)

“Herhangi birinizin iplerini alıp dağa gitmesi ve sırtına bir bağ odun yüklenip getirerek onu satması ve Allah’ın bu sebeple onun yüzsuyunu koruması, verseler de vermeseler de insanlardan bir şeyler dilenmesinden çok hayırlıdır.” (Buhari, Zekat 50)
Sezai EkinciDecember 29, 2013, 4:38
Yunanistan ve Türkiye’deki Yolsuzluk Algıları ve Bu Algıların Yolsuzlukla Mücadele Politikaları Üzerindeki Etkisi

Yunanistan ve Türkiye’deki yolsuzluk algılarının kısa bir karşılaştırılmasını yapmayı amaçlayan bu makale Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Suç ve Kültür” projesinin yolsuzlukla ilgili araştırma sonuçlarına dayanmaktadır.

Bu makalenin amacı her iki ülkedeki yolsuzluk algısını beraberce analiz etmekten ziyade Yunanistan ve Türkiye’deki yolsuzluk yapılarını incelemeyi hedeflemektedir.

Bu doğrultuda, bu makale her iki ülkedeki yolsuzluğu, ülke sorunlardan herhangi biri olarak nitelemez. Yolsuzluğun her iki ülkede toplum dokusunu saran bir ağ ve devlet ve vatandaş ilişkisinin ikincisinin aleyhine olan yüzünün bir yansıması olduğunu ileri sürmektedir.

Bu makale ayrıca her iki ülkede de yolsuzluğu besleyen ana damarın siyasi alanda aranması gerektiğini öne sürmektedir. Her ne kadar yolsuzluğun nedenleri ve koşulları Yunanistan ve Türkiye’de farklılık gösterse de siyaset yapmanın tarifi iki ülkede de gücü ya da mevziiyi korumakla eş değerdir. Yolsuzluk ise bu amacın en önemli araçlarından biri olarak siyasi aktörlerce kullanılmaktadır.

Sistemin denetleyicisi konumunda olması beklenen medya ve sivil toplumun yeterince gelişmemiş, hatta işlevlerini doğru biçimde yerine getirmekten uzak olmaları iki ülke için de durumu daha kötüleştirmektedir.

Sosyolojik bakış açısından ise yolsuzluk, sonunda yol açacağı olumsuz toplumsal etkiler göz ardı edildiğinde, toplumsal bir soruna “çözümü” temsil edebilir.

Örneğin Romanya ve Bulgaristan gibi toplumlardaki insanlar, yolsuzluğu, dönüşüm döneminin değişen gerçekleriyle başa çıkmak için kullanmaktadır. Yolsuzluk, pazar ekonomisine geçişle birlikte görülen adaletsizlik, eşitsizlik, yeni sınıf oluşumu gibi bütün olumsuz etkilere işaret eder.

Yolsuzluk algısının sosyo-ekonomik kriz bilincini yansıttığı sosyalizm sonrası ülkelerin tersine, yıllardır modernleşme yolunda ilerleyen Yunanistan ve Türkiye gibi ülkelerde yolsuzluk, normalliğin bir parçasıdır.

Ufak tefek rüşvet ve yolsuzluklar günlük hayatta iş yaptırmanın bir yoludur sadece. Siyaset ve ekonomide yaşanan büyük yolsuzluk olayları ise gücü ve kârı elde etmenin ve korumanın meşru aracı olarak hizmet etmektedir.

$2
Sezai EkinciDecember 29, 2013, 4:50
[1]
Çevrimiçi Üyeler
Üye Ziyaretçi